top of page

Kemençe yapımı konusunda düşüncelerim

 

Diğer sazlara kıyasla, yapımı en kolay olan saz, bence Kemençe. Yoğun bir çalışma ile Kemençeyi 5 günde tamamlamak mümkün oluyor. Belki de bu sebeple çok kişi ilk olarak Kemençe yapımını denemek yoluna gidiyor. Ancak, yalnızca şekil ve görünüş olarak Kemençeye benzeyen ve ses verme kalitesi pek düşünülmeden yapılan böyle bir saz, ne kadar özen ve süs ile yapılmış olursa olsun, yalnızca bir marangozluk harikası olarak takdir görür. Yani, - ben sazı yaptım, artık alan onu trim etsin, istediği telleri taksın- düşüncesi bence hiç de doğru bir düşünce değil. Yeni bir Kemençe alan kişi, bunu çalmaya yeni başlamış biri olarak, acaba bu saz, güzel bir ses verir mi, yoksa vızıltı gibi veya kurt sesi dolu tını  mı verir bilebilmeli. Bu sebeple, alıcıya sunulan Kemençenin çalınabilir halde olması gerekir.

Geçenlerde İstanbul’ da iken, Yüksekkaldırım’ daki müzik aleti satan mağazalara bir bakayım diye girdim. Sorduğum kemençeleri bana – işte bu yılan ağacı diğeri Madagaskar gülü vesaire ağaçlardan yapılmış – diye takdim ettiler, maalesef hepsi de çalınabilir durumda değil idi, üzerlerindeki teller tenis raketi ve ud telleri, eşikleri hilkat garibesi, bir Kemençe çalıcısı olarak kendimden utandım kaldım. Kemençeye yeni heves eden, ve onu daha hiç tanımamış olan bir kişi öyle bir sazı alıp da nasıl başarılı olabilir ki.

Hâlbuki batı enstrümanlarında, bilimsel kemanda, bu sazın yapımı için belirlenmiş belli ölçü örnekleri var. Gövdesinin ve göğsünün, yapıştırılmadan önce verdikleri , -orta parmak eklemi ile vurmak suretiyle çıkan-  kendi sesleri, aşağı yukarı belli bir frekansda olmalı gibi. Örneğin; Stradivarius kemanlarında, göğüsün kendi sesi  (kaba sol diyez-GİS- ile kaba fa diyez-FİS-) olarak ölçülmüş. Ayrıca, keman için çeşitli kalitelerde imal edilmiş birçok çeşit tel mevcut.

 

Bizim kemençe imalcilerimizin de, bu konulara biraz eğilmesi güzel tını veren kemençeler yapabilmek için gerekli diye düşünüyorum. Kendi deneyimlerime göre, derin gövdeli – can direği boyu 37 mm olan- ve göğüsleri enlemesine olarak bombesiz olanlar daha kalın bir tını, gövdesi sığ olanlar – İzmitli Usta’ nınkiler gibi- daha parlak bir tını veriyorlar. Gövdenin ve göğüsün kalınlıklarının da kullanılan ağaçların sertliklerine göre, kendi tınılarının frekanslarına göre inceltilmesi gerekir diye düşünüyorum. Bütün bunlar herhalde üzerinde araştırma yapılması gerekli konular.

 

Saçma sapan konularla başınızı ağrıttım ise kusurumu affedin.

Bütün kemençe severlere kalbi selamlarımla,

Reşat Uca

bottom of page